Hükümet Baskısı ve Sosyal Tepkiler Sonuç Verdi
İtalya’daki sendikaların sert tepkisi, muhalefet partilerinin desteği ve hükümetin yaptırım tehditleri, şirketin geri adım atmasında etkili oldu. Ekonomi Bakanlığı, iş güvencesinin korunmasını “ulusal öncelik” olarak tanımlarken, Beko Europe’un planı siyasi gündemin üst sıralarına taşındı.
Arçelik ile ABD merkezli Whirlpool’un Avrupa iştiraklerinin birleşmesiyle kurulan Beko Europe, yıl sonunda bazı İtalyan tesislerini kapatmayı ve toplam 5 bin çalışanın yaklaşık %40’ını işten çıkarmayı hedefliyordu. Bu karar, 2023’ün sonunda duyurulmuştu.
Papa ve Siyasilerden İşçilere Destek
İşten çıkarmalara karşı yürütülen mücadele yalnızca fabrikalarda değil, kamuoyunda da büyük destek buldu. İşçi temsilcileri Vatikan’da Papa Francesco ile görüştü. Papa, Aralık ayında yaptığı açıklamada, “Çalışma hakkı, aynı zamanda bir onur hakkıdır” diyerek işçilerin yanında olduğunu açıkça dile getirmişti.
Ana muhalefet partisi Demokratik Parti’nin (PD) lideri Elly Schlein başta olmak üzere pek çok siyasi temsilci, kapanması planlanan tesislere giderek işçilerle omuz omuza durdu. Protestolara katılan vekiller, sosyal medya üzerinden dayanışma çağrıları yaptı.
Sosyal Diyalogla Sonuç Alındı
Pazartesi akşamı yapılan son görüşmeler sonucunda, şirket ile sendika temsilcileri arasında bir mutabakata varıldı. Anlaşmaya göre:
Hiçbir tesis kapatılmayacak
Zorunlu işten çıkarma yapılmayacak
Personel fazlalığı olan bölgelere gönüllü rotasyon ve yeniden eğitim programları uygulanacak
Beko Europe, yaptığı yazılı açıklamada sosyal diyalog ve uzlaşının önemine vurgu yaparak, “İtalya’da sürdürülebilir bir endüstriyel varlık için taraflarla iş birliğimizi güçlendireceğiz” dedi.
Avrupa Endüstrisinde Dönüşüm Baskısı
Uzmanlara göre, bu anlaşma sadece Beko Europe için değil, Avrupa'da sanayinin geleceği için de önemli bir örnek teşkil ediyor. Yükselen enerji maliyetleri, dijitalleşme ve rekabet baskısı, birçok üreticiyi küçülme ve otomasyona yönlendiriyor. Ancak İtalya örneği, sosyal paydaşlarla diyalog kurulmadan alınan kararların ne tür krizlere yol açabileceğini bir kez daha gösterdi.