AB Dönem Başkanlığını Devralan Danimarka'nın Öncelikleri: Güvenlik ve Rekabet Üst Sırada

TAKİP ET

Danimarka, 1 Temmuz 2025'te Avrupa Birliği (AB) Konseyi başkanlığını Polonya'dan devraldı. Kendini 'meşru arabulucu' rolünde gören ülke, başta güvenlik ve ekonomik güçlenme olmak üzere zorlu bir dönemi karşılamaya hazırlanıyor.

Güvenlik ve Ticaret – İlk Sıradaki İkili Hedef

Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen’in vurguladığı üzere, “Avrupa kritik bir dönüm noktasında”. AB’nin güvenliğini ve refahını korumak artık göz ardı edilemez bir öncelik. Eski ABD Başkanı Donald Trump’ın ticaret gündemi, ikinci Dünya Savaşı sonrası kurulan düzeni hedefe alıyor; bu da ABD ile olası bir gümrük anlaşması müzakeresini ön plana çıkarıyor. 9 Temmuz’a kadar bu konuda bir ön anlaşma yapılmazsa, misilleme tarifeleri gündeme gelebilir.

Danimarka’nın Zor Rolü – 27 Üyeyi Tek Ses Haline Getirme

Danimarka, AB içindeki alışılmadık pozisyonuyla, 27 üye devleti savunma ve ekonomik konularda ortak karar almaya yönlendirmek zorunda. İhracatın GSYİH’sindeki yüzde 70 payı ve Lego, Carlsberg gibi dev markalarıyla güçlü bir dışa açılım geleneğine sahip olan ülke, bu süreçte “tutumlu dörtlü” stratejisinin dışında kalarak, Avrupa bürokrasisini yeniden şekillendirmeyi hedefliyor.

Savunma Hedefi – Rusya ve ABD Baskısına Karşı Tepki

ABA başkanlığı dönemine Rusya-Ukrayna savaşının gölgesi düşüyor. Danimarka, yaklaşık 8,6 milyar euroluk silah ve mühimmat teminiyle Ukrayna’ya en çok destek veren ülkeler arasında yer aldı. Bu liderliği, AB genelinde savunma harcamalarını artırma kampanyasıyla pekiştirmeyi planlıyor. Aynı zamanda Trump’ın Grönland konusundaki açıklamaları da Danimarka için önemli bir ulusal güvenlik alarmı niteliğinde.

Genişleme ve Veto Süreci – Orban ve Fico’nun Engelleri

Genişleme müzakereleri ciddi bir tıkanma yaşıyor. Slovakya, Rusya’ya yaptırımları içeren 18. paket konusunda vetoya başvurdu; Macaristan ise AB normları dâhilinde olduğu belirtilen Ukrayna sürecine karşı çıkıyor. Diplomatik alternatifler üzerinden kısmi ilerleme arayışları başladı; örneğin Moldova’nın ayrı değerlendirilmesi gibi çözümler gündemde.

Ekonomik Yönetim – Bütçe Disiplini ve Yeşil Dönüşüm Dengesi

Danimarka, 2020’deki “Cimri Dörtlü” duruşundan ayrılarak, bütçe politikasında daha esnek bir zemine kayıyor. Savunma harcamalarını tüm önceliklerin üstüne koyan Frederiksen, bu değişimi AB bütçesine yansıtmak istiyor. Almanya gibi bazı ülkeler ortak borçlanmaya soğuk bakarken; Danimarka, düzenlemede sadeleşme ve yeşil dönüşümde rekabetçiliği birlikte yürütülmesi gerektiğini savunuyor.

Göç Yaklaşımı – Danimarka Modeli AB’ye Taşınıyor

Danimarka’nın uzun süredir uyguladığı sıkı göç politikaları, “Danimarka modeli” olarak anılıyor. Yüksek barınma standartlarıyla sistemi esneten bu model, AB’de de örnek alınıyor. Almanya Başbakanı Merz dahil pek çok lider bu yaklaşıma övgüde bulunurken; AB Komisyonu da düzensiz göçe karşı yenilikçi ve yurt dışı merkezli çözümleri tartışmaya başladı. Danimarka merci önderliğiyle bu süreci AB çapına taşımaya çalışıyor.

İstatistiklerle Destek: Danimarka’nın Ukrayna’ya Yardımı

Ülke Silah ve Mühimmat Yardımı (milyar €)
Danimarka8,60
FransaVeri yok
İtalyaVeri yok
İspanyaVeri yok
PolonyaVeri yok

 

 

Danimarka AB başkanlığı Avrupa güvenliği AB rekabet gücü Trump ticaret politikaları Danimarka göç modeli